"İçinizde öyle kişiler bulunmalı ki, onlar sizi hayra çağırsın, iyiliği emretsin, sizi kötülükten vazgeçirmeye çalışsın. Ve onlardır kurtulan, muratlarına erenler”(Al-i İmran-104″

Şükretmeliyiz ki bu kullardan,bu nimetlerden etrafımızda var..Dua etmeliyiz ki bizi de Rabbimiz bu kulların sınıfına katsın. O kullar ki kazandıkları manevi güzellikleri mümkün olduğunca paylaşmaktalar. İnsanları kibirden,taassuptan,kötülükten alıkoymaya çalışmaktalar. Takvada hep daha üstünleri düşünüp  dua etmekte , maddiyatta daha alta bakarak  şükretmekteler. 

Kendilerinin bu duruşları elbette bazı karanlıkları rahatsız edecektir. Her türlü iftirayı kötülüğü kusacaklardır. Elde ettikleri fani makamlarını ve elde ettikleri kilitli yürekleri kullanarak kirli oyunları da oynayacaklardır. Sahte zafer nidaları ve kahkahaları ile iblisin zincirlerini daha sıkı boyunlarına da dolayacaklardır.Bütün bu olanlara rağmen O kullardan Rablerinin emirlerine itaat ve tefekkürden başka bir şey göremeyeceklerdir. O kötülük sahiplerine söyleyecekleri tek şey “Selam” dır…Çünkü bilmektedirler ki onlar bilgisizlerin ta kendileridir.Onlar ancak kendi nefislerine zulmetmektedirler.

O Abid kullar minberleri bir  imtihan yeri bir ateş geçidi olarak gördüklerinden ağızlarından çıkacak her cümleyi kırk yararak titizlikle seçmekteler….O kullar hıçkıra hıçkıra o minberlerde kendi nefislerini önce,sonra diğerlerini takvaya çağırırlar. Ali(a.s.) adını duyduklarında yürekleri titrer.Ali(a.s.)’ yi kuru bir slogandan ibaret sayanların aksine Ali(a.s.) sevgisidir onu ayakta tutan, Ali(a.s.)’yi tanıma gayretidir ona mutluluk veren…

Üzülme ey abid kul…Kimsenin yeri genişleyecek değil..

Her nefsin bekleyeceği yerin genişliği aynı ölçülerde…Sadece varacağı zamanı Allah(c.c.) bilir.

Yorumlar

Hiç yorum yapılmamış. İlk yorumu siz yazın

Yorum Yaz

To Top ↑